Haziran 27, 2015
Haberin orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz.
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi, Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi ve Su Altı Araştırma ve Görüntüleme Merkezi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen "Çevre ve İnsan" programına bu hafta DAÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Fethi Şahin ile Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ozan Gülcan konuk oldular. Söz konusu programda "Eczacılık sektörü ve KKTC'de yapılması gerekenler" ele alındı.
Prof. Dr. Mustafa Fethi Şahin, programda son zamanlarda KKTC'de artan eczacılık fakülteleri ve mezun sayısı ile ortaya çıkan sorunları değerlendirdi ve 30 yıldan fazladır hem akademi hem sanayi sektöründe üst düzey görev almış bir kişi olarak, yapılması gerekenleri izleyicilerle paylaştı. KKTC'deki eczacıların iş yaşamlarını devam ettirebilmeleri açısından devlet yöneticilerinden yeni düzenlemeler beklediklerini bildiren Prof. Dr. Şahin, devletin desteği ile fakültelerde branşlaşmaya gidilebileceğini vurguladı. Prof. Dr. Şahin, bir de örnek vererek, " Eczacılar için yeni istihdam olanakları yaratılmalıdır. KKTC'de ilaç sanayi lüks gibi görünse de stratejik konumundan ötürü KKTC, komşu ülkelerin ihtiyaçlarına göre ilaç ürünlerini üretebilecek kapasitededir. Öte yandan KKTC'de ilaç ham maddesi de üretilebilir, yine bunları komşu ülkelere satabiliriz." ifadelerini kullandı. Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ozan Gülcan da Prof. Dr. Şahin'e katıldığını belirterek, devletin destek verdiği sürece, sanayi üretimi açısından güzel işler başarılabileceğini, özellikle DAÜ Eczacılık Fakültesi'nin sanayi-akademik kadrosunun hem bilgi hem de Türkiye ilaç sanayii ile ilişkiler açısından ciddi bir potansiyel olduğuna dikkat çekti ve devletin desteğine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Programın devamında, KKTC'de artan mezun sayısıyla eczacılık alanında ülke adına neler yapılabileceği fikirleri paylaşıldı.
Eylül 2, 2014
Kıbrıs’ta Dipkarpaz başta olmak üzere Magosa ve Girne kumsallarında kaplumbağa kampları kuran Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin (DAÜ) çalışmaları sevindirici sonuçlar veriyor.
Haberin orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz.
Gönüllü gençlerin gece gündüz çalışması sonucu kumsallara gelen 20 dişi Caretta Caretta, yumurtalarını bıraktı.
Üniversitenin çalışmaları kapsamında Kıbrıs’ın yanı sıra Türkiye ve Almanya’dan gelen 50 gönüllü genç, Akdeniz’in en önemli deniz kaplumbağası yumurtlama alanını korumaya çalışıyor. Gönüllüler, kuluçka döneminde dişileri ve yuvalarını izleyerek kayıt tutarken, yumurtaların 24 saat yengeç, tilki, karga ve martılardan korunmaları için nöbet tutuyor. Yuvaların çevresinde bekleyen gençlerin yorgunluğu yavruların denize ulaşmasıyla yerini sevince bırakıyor.
3 aylık çalışmanın sonucunda denize ulaşan yavru kaplumbağalar, 115 milyon yıldır varlıklarını sürdüren bir türün bireyleri olarak Akdeniz’de dolaşıyor. Chelonia Mydas ve Caretta Caretta türü kaplumbağaları açık denizde bekleyen en büyük tehlike ise plastik poşetler. Kaplumbağa yuvalarının da bulunduğu eşsiz güzellikteki kumsallar, poşet ve plastik atıklarla hızla kirlendiği için doğal ekosistem de zarar görebiliyor.
DAÜ öğretim üyesi, deniz biyoloğu Dr. Burak Ali Çiçek, “Kaplumbağalar, poşet ve torbaları denizanası sanarak yiyorlar. Bunun sonucunda boğulabiliyorlar” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Ufuk Taneri de “Bilim adamlarına gençlerin gönüllü yardımcı olması bizi sevindiriyor” dedi.
Ağustos 20, 2014
Haberin orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz.
Doğu Akdeniz Üniversitesi öğretim görevlisi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Su Altı Araştıma Görüntüleme Merkezi Başkanı Burak Ali Çiçek “ Biz burada değişik projeler yapıyoruz. Projelerimizden bir tanesi de iskele ve mağusa kıyılarına yuva yapan deniz kaplumbağalarını korumaktır. Burada dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerle büyük bir ekip kuruyoruz ve sahildeki deniz kaplumbağalarının yuvalarını koruyoruz.
Onların sağ salim denize ulaşmalarını sağlıyoruz. Buradaki ekip koordinatörlerimiz, Deniz Hasan Akbora ve Mahmure Akbora’nın çok destekleri var. Deniz kaplumbağaları Kıbrıs için önemli bir simge halindedir ve turistik öneme sahiptir. Bu projede başarılı olduğumuzu söyleye biliriz. Fakat kıyılardaki şehirleşme, kıyılara araçlarla girilmesi, kıyılardaki ışıklandırmalar ve başıboş hayvanlar başlıca sorunlarımız arasındadır.
Bu sorunları çeşitli devlet dairelerine sunuyoruz ve sesimize kulak verirlerse çok teşekkür ederiz.” Şeklinde açıklamada bulundu.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Su Altı Araştıma Görüntüleme Merkezi Başkanı Burak Ali Çiçek’in açıklamasının ardından yaklaşık 50 tane Karetta Karetta yavrusu Doğu Akdeniz Beach Club’da denize bırakıldı.
Nisan 17, 2014
Haberin orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz.
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi, Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi ve Su Altı Araştırma ve Görüntüleme Merkezi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek ve Deep Dive Dalış Merkezi Direktörü Erol Adalıer’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Çevre ve İnsan” programına bu hafta “Su sporlarında yeni sezona hazırlık” konusu konuşuldu.
Erol Adalıer programın başında kış sezonunda yapmış olduğu çalışmalardan bahsetti. AKSA’daki kaza sonrası sualtı çalışmalarını kendi ekibiyle yürüttüğünü bildiren Adalıer, yaşanan bu üzücü olay durumunda petrol kirliliğine müdahale konusunda Türkiye’de düzenlenen eğitimlere katıldıklarını ve aldıkları eğitimler sonucunda atıklara müdahale edebilecek noktaya geldiklerini anlattı. Yaz sezonunun yaklaşması ile birlikte su sporlarına hazırlık çalışmaları yürüttüklerini bildiren Adalıer, en önemli konunun su sporu yapan kişilerin bilgi yetersizliği olduğunu savundu. Sezon öncesi deniz sporları ile ilgili gerekli eğitimlerin verilmesi gerektiğini bildiren Adalıer, Gazimağusa Kaymakamlığı’nın da denetleme ve önlemler için çalışma başlattığını kaydetti. Adalıer, sahillerimizdeki güvenlik denetimi ışığında, olası kazalar sonrası ne gibi uygulamalar yapıldığını anlattı.
Erol Adalıer, DAÜ’ye bağlı Deniz Kulübü Tesisleri’ndeki yaza hazırlık çalışmalarından da söz etti. Tesiste tüm halka açık bir Kaplumbağa Rehabilitasyon Merkezi’nin açılacağının müjdesini veren Adalıer, burada kaplumbağların hem yakından gözlemlenebileceğini hem de bir hastane görevi üstleneceğini bildirdi. DAÜ Rektörü Prof. Dr. Abdullah Y. Öztoprak ve Uluslararası İlişkiler ve İdari İşlerden sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Majid Hashemipour’un destekleri ile tesiste yapılan tadilatlar hakkında bilgiler de veren Adalıer, tesiste meydana gelebilecek olası bir kazada müdahaleyi hızlı hale getirebilmek için 3 dk.’da hastaneye ulaşabilecek bir ambulans yolu düzenlediklerini belirtti. Öte yandan bir deniz gözlem kulesi yapıldığını bildiren Adalıer, denize girmek isteyenleri uyarıcı kırmızı ve yeşil renk bayrak uygulamasına hazırlık yapıldığını söyledi. Adalıer; “Tesisimizi kullanmaya gelen vatandaşlarımıza bir bilgi broşürü yardımıyla kuralları aktarmaya ve güvenliklerini sağlamaya çalışacağız.” dedi.
Kasım 30, 2013
Haberin orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz.
DAÜ’DE “Çevre ve İnsan” programında petrol kirliliği mücadelesi ve çevre temizliği ele alındı
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi ve Su Altı Araştırma ve Görüntüleme Merkezi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek ve Deep Dive Dalış Merkezi Direktörü Erol Adalıer’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Çevre ve İnsan” programına bu hafta SEAGULL Deniz Temizlik Şirketi sahibi Erdem Nevşehir konuk oldu. Söz konusu programda “Petrol kirliliği mücadelesi ve çevre temizliği” konu alındı. Çevre konusunda haftalık değerlendirmeyle başlayan programda Erol Adalıer, SEAGULL Deniz Temizlik Şirketi aracılığıyla geçtiğimiz hafta Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın organize ettiği ve Antalya’da düzenlenen 5312 kanununa göre petrol ve diğer zararlı maddelerin temizliği ve zarar ve tazmin konularını içeren bir eğitime katıldıklarını açıkladı. Eğitimin çok verimli geçtiğini ifade eden Adalıer, anında müdahale ve temizlik konusunun önemini vurguladı. SEAGULL Deniz Temizlik Şirketi sahibi Erdem Nevşehir, söz konusu eğitimi kendi şirketlerinin verdiğini söyleyerek, eğitimin önemi ile ilgili bilgiler verdi. Türkiye’de bu kanuna bağlı olarak yapılan eğitimlerin şart olduğunu vurgulayan Nevşehir, uygulanan eğitimin içeriğinden de bahsetti. Nevşehir, Türkiye’nin deniz kirliliğine müdahale konusunda en hazırlıklı ülke olduğu görüşünü de savundu.