Skip Navigation LinksIn-the-press

Basında Biz

  • Mayıs 1, 2013

    Deniz Kaplumbağası Türleri Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya...

    Haberin orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz.

    SAGAM Başkanı Dr. Burak Ali Çiçek, dünyadaki deniz kaplumbağası türlerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, uyardı: KORUYUN!

    Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ)’nün Su Altı Görüntüleme Ve Araştırma Merkezi (SAGAM) Başkanı Dr. Burak Ali Çiçek, dünyadaki deniz kaplumbağası türlerinin, yayılış alanlarının tamamında veya önemli bir bölümünde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

    Kuzey Kıbrıs’ın sahillerinde, düzenli olarak yuva yapan  Chelonia mydas ve Caretta caretta adlı iki tür kaplumbağa olduğunu anlatan Burak Çiçek, bu türlerin,  "tehlike altında" olan canlılar olarak tanımlanmakta olduğunu dile getirdi. Burak Çiçek, “KKTC kıyı kuşağı, tarihi ve doğal zenginlikleriyle haklı bir üne kavuşmuş, bununla birlikte kıyı bölgelerindeki hızlı nüfus artışı ile bölgenin canlı ve cansız kaynakları üzerindeki baskı da artmıştır. Son yıllarda giderek gelişen turizm ile ortaya çıkan yoğun yapılaşma, insanların kıyı bölgelerindeki aşırı yığılması, kötü arazi kullanımı, endüstriyel veya tarımsal kaynaklı kirleticilerin denize ulaşması kıyı habitatlarının ve ekosistemlerinin farklı ölçeklerde bozulması sonucunu doğurmuştur” dedi. 

    Bazı ülkelerin, imzalamış olduğu çeşitli uluslararası sözleşmelerle deniz kaplumbağaları ve üreme alanlarının korunmasında yasal sorumluluk üstlendiğini kaydeden Burak Çiçek, şöyle konuştu:  “Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) gözetiminde yürütülen çalışmalarla, 1975 yılında 16 Akdeniz ülkesi tarafından Akdeniz Eylem Planı (AEP) adı altında Akdeniz'in korunması için bir eylem planı prensip olarak onaylanmış, 1976 yılında ise Avrupa Topluluğu ile birlikte aynı ülkeler tarafından Barselona'da Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi (Barcelona Sözleşmesi) imzalanarak AEP'ına yasal boyut getirilmiştir. Ayrıca, bu ülkeler, 1982’de tehlikedeki Akdeniz bitki ve hayvanları ile bunların yaşam alanlarının korunmasını hedefleyen ve Barcelona Sözleşmesinin eki protokollerinden olan "Akdenizde Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokol"ü imzalamışlardır. Ülkemizde de yakından izlenen bu gelişmeler ışığında hepsi olmasa da Alagadi, Ronnas ve Altın Kumsal gibi önemli bazı deniz kaplumbağası üreme alanları "Koruma Bölgesi" ilan edilmiştir. AEP'e taraf olan ülkelerce 1989 yılında "Akdeniz'deki Deniz Kaplumbağalarının Korunması İçin Eylem Planı" adı altında bir eylem planı kabul edilerek yürürlüğe girmiş ve deniz kaplumbağalarının korunması için uygulamada dikkate alınması gereken öncelikler, yuvalama ve kışlama alanlarının korunması ve yönetimi, tesadüfi yakalanmaların en aza indirilmesi ve bu nedenle ortaya çıkacak kullanımların yasaklanması, yeni yuvalama alanlarının araştırılması, türlerin yuvalama alanlarının araştırılması, türlerin davranışı hakkında daha fazla bilgi gibi başlıklar halinde sıralanmıştır. Akdeniz'deki Deniz Kaplumbağalarının Korunması İçin Eylem Planı’nda geçen hükümlere dayanarak,  2008’den beridir, her yıl, Gazimağusa ve İskele Sahillerinde yuva yapan Caretta caretta ve Chelonia mydas türü deniz kaplumbağalarının, sahillerdeki yuva davranışları, yuva sayıları ve yavru başarıları ile ilgili bilgilerin elde edilmesi ve koruma çalışmalarına katkıda bulunulması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, KKTC Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Çevre Koruma Dairesi’nden alınan izinle Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi (EMU URIC) bölgedeki çalışmalara devam etmektedir. Yumurtlama döneminde yuvalar tespit edilerek korumaya alınmakta, yavru çıkışlarının olduğu dönemlerde de toplam yumurta, gelişmemiş yumurta, ölü, predasyona uğramış ve canlı yavru sayısı, ile yavruların denizdeki davranışları hakkında istatistiki veriler toplanmaktadır. Ayrıca, bölgedeki üreme kumsallarının deniz kaplumbağalarının populasyonlarının ve üreme habitatlarının korunmasına yönelik yönetim planı ilkeleri genel hatları ile değerlendirilmektedir. 

    Bu çalışmalarda başta EMU öğrencileri olmak üzere, İngiltere, Polonya, Almanya, İskoçya, Amerika ve Türkiye’den gelen öğrenciler gönüllü olarak çalışmaktadır. Gönüllü öğrenciler istatistikî verilerin toplanması yanı sıra koruma çalışmalarına da katkıda bulunmaktadırlar. Çalışmalar hayli yorucu olmakla birlikte, eğlenceli bir sosyal ortamda yürütülmektedir.   Uluslararası anlaşmalarla korunan deniz kaplumbağalarının korunabilmesi, bu canlılar ve davranışları hakkında elde edilecek  biyolojik ve ekolojik verilerin devamlılığına bağlıdır. 

    Bununla beraber, doğa koşullarında çalışmanın zorlukları vardır; çalışılan alanların büyüklüğüne, çevre koşullarına ve kapsama bağlı olarak, tatmin edici sonuçlar için uzmanlık, insan ve maddi kaynağa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda, yapılan işbirliği, “çevre koruma” alanındaki çalışmalara örnek olabilecek niteliktedir. Ancak, uzun dönem verilerin toplanması ile detaylı bilgilere ve anlamlı sonuçlara ulaşabilmek mümkündür. Ülkemizde, çevre koruma alanında başarıya ulaşabilmek için Sivil Toplum - Devlet - Üniversite işbirliği güçlendirilerek devam ettirilmelidir. Bununla birlikte daha detaylı ve güvenilir ekolojik sonuçlara ulaşabilmek için bu çalışmaların devam ettirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmayı yürüten ve katkı koyan araştırıcıların da amacı, gelecek dönemlerde bu çalışmaları geliştirerek devam ettirmektir. Çalışmalar, özellikle populasyon genetiği, kışlama habitatlarının ve göç yollarının belirlenmesi yönünde devam ettirilecektir.”

  • Ekim 31, 2012

    DAÜ Rektörü Yaralı Kaplumbağanın İsim Babası Oldu


    Haberin orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz.

    Kaplumbağa Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi her geçen gün yaralı ve yardıma muhtaç deniz hayvanlarına yardım etmeye devam ediyor

    Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ve Deep Dive Dalış Merkezi işbirliği ile 2012 yılı Ağustos ayında DAÜ Deniz Tesisleri'nde DAÜ Su Altı Araştırma ve Görüntüleme Merkezi (DAÜ SAGAM) çatısı altında kurulan Kaplumbağa Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi her geçen gün yaralı ve yardıma muhtaç deniz hayvanlarına yardım etmeye devam ediyor. 28 Ekim 2012 tarihinde, denize bırakılan yüzer olta takımı tarafından yaralanan 10-15 yaş civarındaki Yeşil Kaplumbağa'nın (Chelonia Mydas) Deep Dive Dalış Merkezi dalgıçları tarafından bulunduğunu belirten DAÜ SAGAM Başkanı Dr. Burak Ali Çiçek, kaplumbağanın eski sağlığına kavuşabilmesi için gerekli bütün tedavi yöntemlerinin uygulanmakta olduğunu sözlerine ekledi.

    Yaralı kaplumbağayı ziyaret eden DAÜ Rektörü Prof. Dr. Abdullah Y. Öztoprak, farkındalığın önemine değinerek bilim adamlarının bu tesise çekilmesi gerektiğini ve buranın bilgi merkezi olarak da değerlendirilmesinin son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Öztoprak, yaralı kaplumbağanın sağlık durumu hakkında bilgi aldıktan sonra kamplumbağaya Prenses ismini vererek isim babası oldu. Prof. Dr. Öztoprak bu tesisin gelişmesi için destek vermeye hazır olduklarını da sözlerine ekledi. Prof. Dr. Öztoprak'ın gerçekleştirdiği ziyarette DAÜ Halkla İlişkiler ve Basın Müdürü Derviş Ekşici de hazır bulundu.

    Dr. Çiçek merkezin öncelikli hedefinin deniz kaplumbağalarını rehabilite etmek olduğunu belirterek yardıma muhtaç bütün deniz canlılarını tedavi ve rehabilite etmeyi hedeflediklerini bu doğrultuda da çalışmalarının Çevre Koruma Dairesi'nden alınan izinler ve diğer kamu kuruluşları ile işbirliği içinde devam edeceğini sözlerine ekledi.  

  • Ekim 23, 2012

    Çevrenin önemine değindiler

    Haberin orjinaline şuradan ulaşabilirsiniz.

    Çekimleri Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) TV stüdyolarında, DAÜ Halkla İlişkiler ve Basın Müdürlüğü koordinatörlüğünde ve DAÜ TV yapımcılığında, DAÜ Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi ve Su Altı Araştırma ve Görüntüleme Merkezi Başkanı Dr. Burak Ali Çiçek ve Deep Dive Direktörü Erol Adalıer’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Çevre” isimli TV programında bu hafta su altı turizmi konusu ele alındı.

    Dr. Çiçek ve Adalıer, DAÜ-SAGAM ve Deep Dive Dalış Merkezi’nin geçtiğimiz hafta sonu Larnaka açıklarında dünyanın en iyi 10 batığı arasında bulunan Zenobia batığına gerçekleştirdikleri dalış hakkında bilgiler verdiler. Zenobia dalışına katılan 6 farklı ülkeden dalgıçların elde etmiş oldukları tüm gelirin MAGEM’e bağışlandığından bahseden Adalıer, bir ilke imza atarak farklı kültürlerden kişilerin işbirlik içerisinde ayni amaç için çalışmasının çok güzel bir duygu ve gurur verici bir olay olduğundan söz etti. DAÜ-SAGAM ve Deep Dive Dalış Merkezi ortaklığında bu tür etkinliklere devam edeceklerini belirten Adalıer, MAGEM’in gençlere spor, eğitim ve kültürel faaliyetleri bir arada sunan başarılı bir kuruluş olduğunu da sözlerine ekledi. Dr. Çiçek ise doğal batıkların ve yapay resiflerin denizde yaşayan canlılara yuva ve görsel zenginliğe sahip olmasından ötürü de turistik değer taşıdığından bahsetti. Balıkların üreyebilecek yerlere sahip olmasının ürün ve çeşitliliğin artmasına sebeb olacağı için çevre balıkçılarının da gelirlerinin yükseleceğinden bahseden Dr. Çiçek, DAÜ-SAGAM ve Deep Dive Dalış Merkezi’nin Gazimağusa körfezinde yapay resif çalışması içerisinde olduklarını belirtti. “Çevre” programının söz konusu bölümü 23 Ekim 2012 Salı günü, saat 10:45’de, Genç TV kanalında yayınlanacaktır.

  • Ağustos 11, 2008

    Kaplumbağa yuvalarında gece gündüz nöbet

  • Ağustos 10, 2008

    Kaplumbağa Sevgisi


    Haberin orijinaline şuradan ulaşabilirsiniz.

    Deniz kaplumbağalarını korumak için KKTC’ye giden gönüllü gençler, yuvaların çevresinde gece nöbet tuttu, çıkan yavruların denize ulaşmasını sağladı.

    Dünyanın en eski canlılarından olmalarına rağmen soyları tükenme tehlikesi yaşayan deniz kaplumbağalarını korumak için KKTC’ye giden gönüllü gençler, önce kaplumbağaların yumurtlama alanlarını temizledi, sonra yuvalarının çevresinde gece nöbet tuttu ve yumurtalardan çıkan yavruların denize ulaşmasına yardım etti.

    Yaz başında üniversite öğrencilerini deniz kaplumbağalarına yardım etmek için çağıran Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), gençlere Kıbrıs’ta macera dolu bir tatil fırsatı da sundu. Üniversitenin çağrısı üzerine Türkiye’nin çeşitli yerlerinden KKTC’ye giden gençler, tatil yaparken, “Caretta caretta” ve “Chelonia mydas” türü kaplumbağaların çoğalması için çalıştı. 115 milyon yıldır denizlerde var olan fakat insanoğlunun olumsuz etkileri nedeniyle yok olma tehlikesi yaşayan deniz kaplumbağalarının önce yumurtlama alanları temizlendi. Yaz başında yumurtalarını kumsallara bırakan canlılar denize döndükten sonra, gönüllü gençler yuvaların çevresinde gece nöbetleri tuttu.

    Tilki, yengeç ya da deniz kuşlarının yumurtalara zarar vermemesi için bekleyen gönüllülerin çabası geçtiğimiz hafta sonuçlarını vermeye başladı.

    DAÜ Sualtı Araştırma ve Görüntüleme Merkezi’nin KKTC Çevre Bakanlığı’ndan aldığı izinle yürütülen çalışmalar çerçevesinde her yıl 1500 yavrunun denize ulaştığı öğrenildi. DAÜ Öğretim Üyesi Dr. Burak Ali Çiçek, “Doğa sevgisiyle dolu gençlerin fedakar çabalarıyla bu yıl 100 yuvayı koruduk” dedi.


DAÜ Web Siteleri